top of page

Finansal Okuryazarlık Nedir, Neden Önemlidir?

Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD – Organisation for Economic Co-operation and Development) verilerine göre finansal okuryazarlığın amacı; finansal tüketicilerin finansal ürünler ve kavramlar hakkında bilgilendirilmesini, finansal riskler ve alternatifler arasında bilinçli tercihler yapabilecek farkındalığa sahip olmalarını sağlamak ve bu sayede bireylerin finansal refahlarını artırma sürecine katkıda bulunmaktır.


Bu tanıma göre finansal okuryazarlığın temel amacı, bireylerin finansal refah seviyelerini yükseltmektir. Finansal okuryazarlık; kişinin para kullanımı ve yönetimi konusunda bilgi edinmesi, bu bilgiyi doğru şekilde değerlendirebilmesi ve etkili finansal kararlar alabilme yetkinliğidir. Bu yetkinlik sayesinde zaman içerisinde finansal refahımızın sürdürülebilir biçimde gelişmesi hedeflenmelidir.


Para hayatımıza girdiği andan itibaren onunla neler yapabileceğimizi bilmemiz, hedeflerimize ve hayallerimize ulaşmamızda son derece önemli bir rol oynar. Gelir ve giderlerin dengelenmesinden, olası fırsatların doğru değerlendirilmesine kadar finansal okuryazarlık; sahip olduğumuz kaynakları bilinçli, planlı ve farkındalıkla kullanmamıza rehberlik eder.


Finansal okuryazarlık yalnızca bireysel refahı artırmakla kalmaz; uzun vadede tasarruf oranlarını yükselterek ülke ekonomilerinin daha sağlıklı ve sürdürülebilir bir yapıya kavuşmasına da katkı sağlar.




Finansal Okuryazarlığın Üç Temel Bileşeni

Finansal okuryazarlığı üç ana temel üzerine oturtuyorum:

  1. Finansal Bilgi ve Birikim

  2. Finansal Tutum

  3. Finansal Davranış


Finansal bilgi, dört işlemle başlar; basit faiz, bileşik faiz, enflasyon etkisi, risk-getiri ilişkisi ve portföy yönetimi gibi daha ileri konulara kadar uzanabilir. İhtiyaç duyulan bilginin derinliği, bireyin kullanacağı finansal ürün ve araçlara göre değişiklik gösterir.

Finansal tutum, bireyin parayı dikkatli, bilinçli ve rasyonel kullanma konusunda geliştirdiği yaklaşımı ifade eder. Örneğin;“Az da olsa düzenli altın almalıyım”,“Gereksiz lüks tüketimden kaçınmalıyım”,“Genç yaşta birikim yaparsam emeklilik dönemimde daha rahat ederim”gibi düşünceler, bireyin finansal tutumunu yansıtır.

Finansal davranış ise sahip olunan bilgi ve tutumun eyleme dönüşmüş hâlidir. Bütçe yapmak, gelir-gider takibi yapmak, düzenli birikim alışkanlığı edinmek ve harcamalarda disiplinli olmak, finansal okuryazarlığın en önemli yapı taşlarını oluşturur.

 



Finansal Okuryazarlığın Beş Temel Adımı

Finansal okuryazarlık öğretileri temel olarak beş adımdan oluşur:

  1. Bütçe yapmak

  2. Tasarruflu davranmak

  3. Az ya da çok demeden düzenli birikim yapmak

  4. Yatırım yapmak

  5. Sabırlı olmak

Bu sürecin en kritik unsurları disiplin ve sabırdır. Finansal durumunuzu günlük, haftalık, aylık ve dönemsel olarak takip etmek; planınıza sadık kalmak ve bazı davranışları rutin hâline getirmek finansal okuryazarlığın kalıcı olmasını sağlar.

Gelir ve giderlerin düzenlenmesine yönelik atılan her adım bütçeye katkı sağlar. Bütçe planı yapmak için karmaşık araçlara gerek yoktur; bir kâğıt ve kalem yeterlidir. Aylık bütçe planı oluştururken sol tarafa gelirler, sağ tarafa giderler yazılır ve bu iki kalem arasındaki farkın pozitif olması hedeflenir.


Eğer bütçe dengesi negatifse, bu durum o ayı borçlanarak kapatacağımız anlamına gelir. Ancak borçlanmanın hangi araçlarla ve hangi koşullarda yapılacağı da ayrı bir finansal bilgi gerektirir. Bu noktadan sonra giderleri nasıl azaltabileceğimizi ve gelirleri ne ölçüde artırabileceğimizi planlamak mümkün hâle gelir.


Basit ama gerçekçi hedefler içeren bir finansal plan; tasarruf ve birikim yapma konusunda motivasyonu artırır ve yatırım hedeflerinin netleşmesini sağlar. Bunun için üstün matematik bilgisine gerek yoktur. En önemli unsur, zorunlu giderler ile vazgeçilebilir giderler arasındaki farkı doğru şekilde ayırt edebilmektir.



Bir sonraki yazımızda bütçe disiplini, harcama yönetimi ve birikim alışkanlıkları üzerine daha detaylı olarak değineceğiz.

Okuduğunuz için teşekkür ederiz.


Haftanın Finansal Terimi

Ceteris Paribus

Ceteris paribus, Latince kökenli bir ifade olup “diğer tüm koşullar sabitken” anlamına gelir. Ekonomi, çok sayıda değişkenin ve dış etkenin etkisi altında olduğu bir bilim dalıdır. Bu nedenle ceteris paribus varsayımı, ekonomik ilişkilerin daha net analiz edilmesini sağlar.

Yalnızca iki değişkenin ele alındığı, diğer tüm faktörlerin sabit kabul edildiği bir durum varsayıldığında, neden-sonuç ilişkileri daha sağlıklı bir şekilde değerlendirilebilir. Bu yaklaşım, ekonomistlerin modellerini oluşturmasını ve test etmesini kolaylaştırırken, dışsal dalgalanmaların analiz üzerindeki etkisini sınırlar.

Ceteris paribus varsayımı sayesinde ekonomik modeller, karmaşık değişkenlerden arındırılmış, geçici ama anlaşılır bir koşullar sistemi içinde incelenebilir.


Finansal Refahın Yol Haritası
Finansal Refahın Yol Haritası


Yorumlar


Tüm Sorularınız İçin Buradayız

İşinizi büyütmek, finansal süreçlerinizi geliştirmek veya aklınızdaki her konuda danışmak için bize ulaşabilirsiniz. Formu doldurun ya da direkt e-posta gönderin, en kısa sürede size geri dönüş yapalım.

Address

Bodrum Muğla Türkiye

Email

Phone

+90 546 761 78 23

©  2021 LuwianAgora

bottom of page